Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2022
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: GÜLSÜN DUYGU BÜTÜN BAYINDIR
Danışman: Emine Yetişkul Şenbil
Özet:
İklim değişikliği, zarar görebilir sistemleri orantısız bir şekilde tehdit etmekte ve
mevcut riskleri arttırmaktadır. İklim değişikliğinin artan etkileri göz önüne
alındığında, iklimle ilgili risklerin değerlendirilmesi ve zarar görebilirliğin
belirlenmesi, iklim değişikliğini ele almak için hayati önem kazanmıştır. Bu tez,
acil hale gelen iklim sorunlarına yanıt vermek için ulusal ölçekte il düzeyinde bir
iklim riski ve zarar görebilirlik değerlendirmesi yaparak illerin iklim riski ve zarar
görebilirlik düzeylerini incelemeyi ve ana akım mekânsal planların ilgili risk ve
zarar görebilirlik düzeylerini ne ölçüde ele aldığını anlamayı amaçlamaktadır. Bu
araştırma iklim değişikliğine uyum konusunda Hükümetler Arası İklim Değişikliği
Paneli'nin (IPCC) riski tehlike, maruziyet ve zarar görebilirliğin bir fonksiyonu
olarak kavramsallaştıran mevcut risk temelli çerçevesini benimseyerek Türkiye'de
NUTS-3 bölgesi olarak da bilinen 81 ilin iklim risklerini ve zarar görebilirliklerini
değerlendirmektedir. İkincil veriler SPSS ve ArcGIS yazılımları aracılığıyla
istatistiksel ve mekansal analizlerde kullanılmıştır. Sıcak hava dalgası, kuraklık,
orman yangını ve sel riskleri ve belirleyicileri için kompozit endeksler
geliştirilmiştir. Bulgulara göre en yüksek iklim riski kuzeyde Amasya ve Tokat'ta,
güneyde Mersin ve Kahramanmaraş’ta, iç kesimde Kayseri’de, Türkiye'nin
doğusunda ise Muş ve Ağrı'da hakim olmakla birlikte, genel iklim riski
değerlendirmesi illerin %36'sının yüksek veya çok yüksek iklim seviyelerinde
viii
olduğunu göstermektedir. Ayrıca, iklim politikası üretme süreçleri ve mekânsal
planlama arasında bir entegrasyon sorunu bulunmakta ve bu durum Türkiye’deki
farklı ölçeklerde geliştirilen ana akım mekânsal planlama sisteminin iklim risklerini
ve zarar görebilirliği ele alamamasına neden olmaktadır. İklim risklerine karşı zarar
görebilir illeri ortaya koyan bu değerlendirmenin, iklim politikası oluşturma ve
mekânsal planlama arasında gerekli bağlantıların kurulması, mekânsal planlama ile
ilgili müdahale noktalarının ve öncelikli faaliyetlerin belirlenmesi ve politika
önceliklendirmesi ve kaynak tahsisine girdi sağlanması için araçsal olduğu
düşünülmektedir.