Anadolu kökenli arkeolojik buğday (Triticum L.) tohumlarından elde edilen DNA'nın karakterizasyonu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Mehmet Somel

Eş Danışman: AYKUT KENCE, Aykut Kence

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Arkeolojik buğday tohumlarından elde edilen “arkeolojik DNA”nın analizi, bir tarım ürünü olarak buğdayın tarihindeki bilinmeyen veya tartışmalı noktaları açıklığa kavuşturmak için kullanılabilir. Bu çalışmanın ilk bölümünde farklı bölge ve tarihsel dönemlere ait Anadolu kökenli yanık buğday tohumlarından verimli bir şekilde DNA özütlemesi ve çoğaltılmasını amaçlamıştır. Özüt örneklerinden hiçbiri Polimeraz Zincir Reaksiyonunu (PZR) ürünü vermemiştir. Bu durumun olası sebepleri bir yapay yanık tohum deneyi düzenlenmesi suretiyle araştırılmıştır. Sonuçlar, bu çalışmada kullanılan yanık arkeolojik örneklerden eldeki yöntemlerle DNA elde edilme ve çoğaltılma olasılığının çok düşük olduğuna işaret etmektedir. Dahası, yanık tohum özütlerinin PZR’yi ciddi biçimde engellediği gözlemlenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümününde arkeolojik buğday analizinde kullanılmak üzere yeni DNA bazlı belirteçler geliştirmek amaçlanmıştır. “Kırılgan rakilla” karakterine bağlantılı ve dolayısıyla evcillik durumunu gösteren belirteçler aranmış ancak sonuç vi alınamamıştır. Ek olarak, kloroplast ve mitokondri bölgelerini hedefleyen primerler geliştirilmiş ve denenmiştir. Kloroplast TrnL ve TrnF genleri arasındaki 400 baz çiftlik bir bölgeye yönelik bir primer çifti üzerinde yoğunlaşılmış, bu bölgenin kısa bir parçası ise, bir diğer çalışmada özütlenmiş arkeolojik buğday DNA’sı kullanılarak çoğaltılmıştır. Dizilimi okunan bu bölgenin genetik farklılık içermediği ortaya çıkmıştır. Bu bölgenin daha geniş bir bölümünün ise bir dizi uzunluk polimorfizmi içerdiği gösterilmiştir. Gerçekleştirilen filogenetik analiz, bu polimorfizmlerin buğday gruplarını en azından ana-ataları düzeyinde ayrıştırmada kullanılabileceğini ortaya koymuştur.