İş ve İnsan Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.73-86, 2017 (Hakemli Dergi)
Günümüzde kadınlara yönelik önyargıyla ilgili farkındalık artsa da, iş hayatında, özellikle yüksek pozisyonlar söz konusuysa, önyargının gizil formları varlığını devam ettirmektedir. Cam tavan, kadınların çalıştıkları kurumlarda yükselmek istediklerinde, karşılaştıkları engelleri ifade eden ve kadınların ulaşabilecekleri en yüksek noktayı temsil eden görünmez bir bariyerdir. Yapılan güncel çalışmalar, cam tavanı aşmayı başarsalar bile kadınların ayrımcılığın farklı bir formuyla karşılaştığına işaret etmiştir: Kadınlar daha çok şirketin durumunun kötüye gittiği yani riskli durumlarda yöneticilik pozisyonuna getirilmektedir. Araştırmacılar ayrımcılığın gizil/örtük bir formu olarak değerlendirdikleri bu durumu “cam uçurum” terimiyle ifade etmiştir. Bu yazıda, çam uçurum kavramı farklı bulgulardan örneklerle açıklanmış ve farklı kuramsal yaklaşımlara değinilerek ele alınmıştır. Önyargılarla ilgili farkındalığın hem önyargılarla mücadele etmede hem de kadınların ve dolayısıyla kurumların başarısı adına oldukça önemli olması nedeniyle bu çalışmada temel olarak iş hayatında kadınlara yönelik, özellikle de örtük düzeydeki, önyargılarla ilgili farkındalığı artırmak hedeflenmiştir.
Although there has recently been greater awareness on prejudices towards women, subtle forms of prejudice in working life continue to exist. Glass ceiling is as a subtle and transparent barrier implying the upper limit that women can reach when they aim to increase their positions in an organization. Current studies indicated that even though women manage to break the glass ceiling they face with another form of discrimination: they are appointed to leadership positions during periods of crisis. Researchers evaluated this situation as an implicit form of discrimination against women and use “glass cliff” as a term to define the situation. In the current review, by giving examples from different studies glass cliff has been introduced as a concept; besides, the topic has been discussed from different theoretical perspectives. This paper’s main aim is to increase awareness on prejudices towards women in working life because awareness is important tool to fight against prejudices and for the success of women and companies.