Vicdanen Rahatım, Değiştirmeye Hazırım: Cinsiyetlendirilmiş Militarizm Karşısında Vicdani Red Hareketi


Bekiroğlu S., Fidan M.

17. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, Ankara, Türkiye, 1 - 03 Şubat 2023, ss.93

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.93
  • Orta Doğu Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Vicdani ret, en genel anlamıyla bireyin ahlaki, siyasi ya da dini tercihleri nedeniyle askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddetmesi olarak tanımlanmaktadır. Askerlik hizmetini reddetme pratiği tarihsel olarak yaklaşık 2000 yıl öncesine dayansa da seküler yasaların baskın geldiği Aydınlanma sonrası dönemde yaygınlaşarak evrensel bir pratik halini almıştır (Moskos ve Chambers, 1993; Mızrak, 2008). Dolayısıyla vicdani ret 19. Yüzyıl sonu itibariyle dini aidiyetler yerine daha çok etik ve siyasal değerlerle gerçekleştirilen ve Moskos ve Chambers’ın (1993) vicdanın sekülerleşmesi olarak adlandırıldığı bir hareket haline gelmiştir. Ulus devlet ve milliyetçilikler üzerine kurulmuş olan yeni uluslararası sistem, vicdani ret hareketinin sekülerleşmesini hızlandırmış ve hareket bu yeni sistemin yarattığı savaşlar neticesinde daha geniş kitlelere ulaşarak etki alanını artırmıştır (Bröckling, 2009). Ulus devlet ve onun sınır savaşları, vatandaş denen mefhumun cinsiyetlendirerek bir statü olarak asker’i ortaya koymuştur. Türkiye için vicdani ret hareketin doğuşunun 1980’lerin sonunda başlayan düşük yoğunluklu savaş olarak adlandırılabilecek döneme denk gelmiştir. Buna istinaden, Türkiye’de, diğer pek çok örneğinde de karşılaştığımız gibi, vicdani ret hareketinin savaş karşıtı bir eylem olarak ortaya çıktığı söylenebilir. 1980 askeri darbesinin de etkisiyle, resmi tarih anlayışı çerçevesinde ordunun ulus-devlete özgü bir gereklilik olduğu gerçeğinin yerini, askerliğin Türk milletinin kültürel bir özelliği olduğu miti almaya başlamıştır. Bu süreç askerliğin ve ordunun tartışmaya kapalı bir yapı olarak var olmasına önayak olmuştur (Altınay, 2009). Sokak Dergisi’nde (1990) Tayfun Gönül ve Vedat Zencir’in askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddettiklerini açıklamalarıyla Türkiye vicdani ret olgusuyla ilk defa kamusal olarak karşılaşmıştır. Bu bildiri, Türkiye’de vicdani reddini açıklamış kişilerin açıklamaları üzerinden hareketin toplumsal cinsiyet dinamiklerine odaklanacaktır. Bu anlamda, milliyetçilik ve militarizm gibi “cinsiyetlendirilmiş ideolojilerin” nüfuzunun kuruluşundan bu yana yüksek olduğu Türkiye’de vicdani ret hareketinin görece yeni tarihi; bu hareketin Türkiye’deki toplumsal hareketler tarihinde nasıl bir yere konumlandığı Vicdani Ret Derneği’nin internet adresinde (vicdaniret.org) ret açıklamalarından alınan listeden ve Can Başkent’in editörlüğünü üstlendiği Vicdani Ret Açıklamaları Almanağı’ndan (1989-2010) yararlanılarak değerlendirilecektir.