The 7th International Higher Education Studies Conference, Ankara, Türkiye, 17 - 19 Ekim 2024, ss.130-131
Çevresel bozulma, biyomedikal teknolojilerdeki hızlı ilerleme ve dijitalleşmenin yaygınlaşması küresel ölçekte derin bir dönüşüm sürecini başlatmış, sosyoekonomik yapıları ve yaşam biçimlerini kökten etkilemiştir. Bu dönüşüm insanlığın düşünce ve eylem tarzlarında da önemli değişimlere yol açarak, karmaşık ve dinamik bir etkileşim sürecini tetiklemiştir. Bu süreçte teknolojik gelişmelerin etik boyutlarının ele alınması ve bu teknolojileri geliştirecek ya da kullanacak bireylerin etik bilincinin geliştirilmesi, insanlığın geleceğini belirleyecek önemdedir. Etik eğitimi, bu nedenle, hızla gelişen teknolojinin getirdiği etik sorunları ele almada ve geleceğin bilinçli ve sorumlu bireylerini yetiştirmede kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, özellikle Türkiye’de, yükseköğretim kurumlarında, özellikle mühendislik ve fen fakültelerinde, teknolojik ilerlemenin getirdiği etik sorunların uygun platformlarda tartışılmasını, etik bilincin eleştirel düşünme pratikleri ile aktif bir şekilde eğitim ve öğretim programlarına entegre edilmesi yeterince gerçekleştirilememiştir. Eğitimde kullanılan normatif çerçeveler, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyememekte, böylece ihtiyaca yanıt verememektedirler.
Bu çalışma çerçevesinde Türkiye ve Avrupa ülkelerindeki yükseköğretim kurumlarında, çeşitli disiplinlerde etik eğitimi konusunda uzmanlaşmış akademisyenlerden, derslerinin bir bölümünde meslek alanına (özellikle mühendislik alanlarına) özgü etik konularını ele alan dersler yapmakla birlikte uzman olmayan öğretim üyelerinden ve teknolojik endüstrilerde çalışanlardan temsilcilerin katıldığı odak grup çalışmaları yürütülmüştür. Almanya’da etik eğitimi veren akademisyenlerle yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Avrupa genelinde akademi içinde ve dışında anket çalışmaları yürütülmüştür. Bu görüşmeler neticesinde yükseköğretim kurumlarında etik eğitiminde karşılaşılan zorluklar ve bu zorlukları aşmak için kullanılan iyi uygulamalar saptanmış, farklı aktörler tarafından mevcut etik eğitiminin nasıl algılandığı ve yorumlandığı araştırılmıştır. Bildiride bu araştırmanın ön bulguları sunulacaktır.
Özetle, çalışmanın sonuçları, yükseköğretim kurumlarının etik eğitimini güçlendirmek için bir dizi adım atması gerektiğini göstermektedir. Etik eğitiminin müfredata entegre edilmesi, dijitalleşen dünyanın getirdiği etik sorunlara odaklanabilecek uzman öğretim elemanlarının yetiştirilmesi, disiplinler arası işbirliğinin teşvik edilmesi, yerel vaka çalışmalarının geliştirilmesi ve öğrenci katılımını artıracak yaratıcı öğretim yöntemlerinin kullanımı, etik eğitiminin etkinliğini artıracaktır. Bu çalışma aynı zamanda, etik eğitiminin sadece akademik bir konu olmaktan ziyade, günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu etik sorunlara çözüm bulmakta önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Etik eğitimi öğrencilerin eleştirel düşünme, sorun çözme ve etik karar alma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır.