İdealkent, cilt.11, sa.3, ss.1156-1179, 2020 (Hakemli Dergi)
Konut piyasaları, mevcut ve yeni konut stokunun üretim ve dağıtım süreçlerinde verimliliğini
arttırmak ve piyasayı düzenlemek için çeşitli devlet politikalarına konu olmuştur. Sosyal konut
aracılığıyla hane halklarına konut sunumu da bunlardan biridir. İlk etapta yeni birimler üretmek aracılığıyla gerçekleştirilen sosyal konut sunumu zamanla özel kesim elindeki mevcut stokun ve stoktaki boşlukların etkili kullanımına odaklanmıştır. Ancak Türkiye’de Toplu Konut
İdaresi’nin (TOKİ) inşasını üstlendiği sosyal konut olarak adlandırılan birimler Avrupa örneklerinden pek çok açıdan farklılaşmakta, sürdürülebilirliği ve etkinliği sorgulanmaktadır. Bu çalışmada, genel eğilimden farklı olarak odağı yeni konut sunumu olmayan, özel kesim elindeki
mevcut kiralık stoktaki boşlukların kullanılabilirliğini sorgulayan bir sosyal konut modelinin
olabilirliği tartışılmaktadır. Cevizlidere mahallesi özelinde yapılan saha çalışmasında boş konut
birimleri için “bu birimler sosyal konut birimi olsaydı, boş kalma süreleri sıfıra yakın olurdu”
varsayımı kabul edilmiştir. Değişen sürelerde boş kalan ve kâr amacı güdülerek kiralanan birimlerin sosyal konut olarak nasıl kullanılabileceği gözden geçirilmiş ve sosyal konuta uyarlanabilmeleri için gereken yeni konut kira düzeyleri ve bu konutlara ekonomik olarak erişebilecek
hane halkı profili ortaya konulmuştur. Sonuç olarak, konutun arz tarafında görülen kullanım
verimliliği problemini (boş birimler ve uzun satılma-kiralanma süreleri), talep tarafında (özellikle düşük gelirli hane halkları) gözlenen konuta ekonomik erişebilirlik sorunu ile beraber sorgulamaya yönelik bir çerçeve geliştirilmiştir.