The 7th International Higher Education Studies Conference , Ankara, Türkiye, 17 - 19 Ekim 2024, ss.131-132
Yapay zekânın yüksek öğretimde kullanımı
geleneksel eğitim, öğrenim ve araştırma yaklaşımlarını dönüştürmekte ve aynı
zamanda yükseköğretim etiğine ilişkin tartışmaları da beraberinde
getirmektedir. Özellikle üretken yapay zekâ sistemlerinin ortaya çıkışı ve
hızla milyonlarca kullanıcıya ulaşması, başta intihal olmak üzere, ölçme ve
değerlendirmede dürüstlük/doğruluk, veri kaynaklarının güvenilirliği, yanlış
bilgilendirme ve manipülasyon olasılıklarına bağlı olarak bilime güvensizlik
gibi pek çok kritik konuda endişelerin artmasına sebep oldu. ChatGPT'nin yüksek
öğretimdeki rolü ve yarattığı zorluklar üzerine yakın zamanda yazılmış
literatürün incelendiği güncel bir çalışma, yaygın olarak ele alınan temaların
dört grupta toplandığına işaret etmektedir: akademik dürüstlük, öğrenme ortamı,
öğrenci katılımı ve bilimsel araştırma (Bhullar ve diğerleri, 2024). Nitekim,
dünya çapında pek çok kurum ve kuruluşun bu temalar etrafında yükseköğretimde
yapay zekâ kullanımında şeffaflık, güvenilirlik, hesap verebilirlik, veri
güvenliği, veri gizliliği gibi hem etik hem de teknik alanın konusu olan
meseleleri ele alan düzenlemeler geliştirmek için çabaladıklarını görmekteyiz.
Bu sürecin bir parçası olarak üniversiteler de, gerek ulusal veya uluslararası
düzenleyici yasal çerçevelerin varlığında gerekse yokluğunda, yapay zekâ
kullanımına ilişkin tutumlarını ortaya koymaktadır.
Bu çalışmada öncelikle ulusal/uluslararası
herhangi bir düzenlemenin henüz var olmadığı dönemde farklı coğrafyalardan
yüksek öğretim kurumlarının üretken yapay zekânın kullanımına ilişkin
tepkilerinden örnekler ele alınacaktır. Daha sonra UNESCO (“Guidance for
Generative AI in Education and Research,” 2023), Avrupa Komisyonu (“Living
Guidelines on the Responsible Use of Generative AI in Research,” 2024) ve
Türkiye özelinde de YÖK (“Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın
Faaliyetlerinde Üretken Yapay Zekâ Kullanımına Dair Etik Rehber,” 2024) gibi
kuruluşların yayınladığı belli başlı ulusal/uluslararası mevzuat ve kılavuzlar
incelenerek, kapsadıkları etik değerler, uygulayıcıların bakış açısından olası
eksiklikleri ve güçlü yönlerine ilişkin bir değerlendirme sunulacaktır. Bu
değerlendirmede ODTÜ’de yükseköğretimde yapay zekâ etiği konusunda farklı bölümlerden
altı akademisyenle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlar yol gösterici
olacaktır. Daha sonra, ulusal/uluslararası mevzuat ve kılavuzların
yükseköğretim kurumlarına yapay zekâ teknolojileri için kendi kurumsal
düzenlemelerini tasarlamada nasıl rehberlik edebileceği tartışılacak ve
bunların intihalin ötesine geçen bir akademik dürüstlük kavrayışı geliştirmede
ne denli etkili olabilecekleri tartışılacaktır.
The use of Artificial Intelligence (AI) in higher education is
transforming traditional approaches to teaching, learning, and research, and at
the same time giving rise to debates on the ethics of higher education. In
particular, the emergence of generative AI systems and their rapid expansion to
millions of users has raised concerns about many critical issues, including
plagiarism, honesty/accuracy in assessment and evaluation, reliability of data
sources, and distrust in science due to the possibility of misinformation and
manipulation. A recent review of the literature on the role of and challenges
posed by ChatGPT in higher education suggests that common themes fall into four
groups: academic integrity, learning environment, student engagement, and scientific
inquiry (Bhullar et al., 2024). Many institutions and organizations around the
world are striving to develop regulations around these themes that address both
ethical and technical issues such as transparency, reliability, accountability,
data security, data privacy in the use of artificial intelligence in higher
education. As part of this process, universities also manifest their attitudes
towards the use of artificial intelligence, both in the presence and absence of
national or international regulatory legal frameworks.
In this study, first of all, examples of the reactions of higher education institutions from different regions regarding the use of generative AI at a time when no national/international regulation yet existed will be discussed. Then, the major national/international legislation and guidelines published by organizations such as UNESCO (“Guidance for Generative AI in Education and Research,” 2023), the European Commission (“Living Guidelines on the Responsible Use of Generative AI in Research,” 2024) and YÖK (“Ethical Guidelines on the Use of Generative Artificial Intelligence in Scientific Research and Publication Activities of Higher Education Institutions,” 2024) in Türkiye will be examined and an evaluation will be presented regarding the ethical values they cover, their possible shortcomings and strengths from the practitioners’ perspective. Semi-structured interviews with six academics from different departments at METU on AI ethics in higher education will guide this assessment. It will then be discussed how national/international legislation and guidelines can guide higher education institutions in designing their own institutional arrangements for AI technologies and how effective they can be in developing a conception of academic integrity that goes beyond plagiarism.