22. Ulusal Bölge Bilimi ve Bölge Planlama Kongresi, Samsun, Türkiye, 8 - 10 Haziran 2023, cilt.1, ss.113-114
Güncel planlama teorileri, karmaşıklık kuramı bağlamında planlamanın teknik
akılcılık ve iletişimsel akılcılık arasında kalan geçişken, doğrusal ve sabit olmayan
bulanık ortada yer aldığını öne sürerek (De Roo, 2010) bir süreç olarak görülmesi
gerekliliğini vurgularken, kentlerin karmaşık, dinamik ve doğrusal olmayan yapısını
da gözetir (Portugali, 2000). Kentsel mekanın bu dinamik ve karmaşık yapısını ve
gelişimini anlamak için, tanımlayıcı sonuçlar sağlamanın ötesine geçmek ve değişim
sürecinin “şimdi ve burada” (De Roo, 2010) statik kalıbının dışında, sınırları belirli
bir zaman ve yine sınırları tarifli bir mekandan öte değerlendirmek önem kazanır.
Kente bir müdahale aracı olarak kentsel dönüşüm, kentsel gelişimi tetikleyici bir
kentleşme modeli olarak ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, kentsel dönüşüm
projelerinin planlama sürecini yeniden düşünmek gerekirken, kentsel dönüşüm
projesi planlama ve uygulama süreçleri planlamada karmaşıklığı tartışmak için
uygun zemin sunmaktadır. Türkiye’de 2000’li yıllardan itibaren gündeme gelen
kentsel dönüşüm projeleri, 2005 sonrası yasal zemininin düzenlenmesiyle ivme
kazanmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Modeli yaklaşımıyla Belediye
Kanunu kapsamında yürüttüğü kentsel dönüşüm faaliyetleri, katılımcı yaklaşım
modeli ile %100 uzlaşıya dayalı yerinde dönüşüm sürecinin uygulanması, kentsel
rant artışının reddedilmesi ve kentsel dönüşüme konu alanlardaki mevcut imar
haklarının korunması ve dönüşüm projelerinin Büyükşehir Belediyesinin güvencesi ve garantörlüğü altında yürütülmesi özellikleriyle ülke genelinde uygulanan
diğer kentsel dönüşüm projelerinden ayrışmaktadır (Yetişkul, 2018). Üst ölçek
nazım imar planında İzmir kent bölgesinde iyileştirme ve/veya yenileme ihtiyacı
belirlenen alanlar, kentsel yerleşme alanının yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır. Bu
alanların yaklaşık %10’luk kısmında öncü nitelik taşıyacak kentsel dönüşüm proje
alanları, kentsel gelişim için tetikleyici olma potansiyeline sahip, birbirinden farklı
kentsel bölgeleri temsil eden, farklılaşan tarihsel, yasal, sosyal gelişim özelliklerine
sahip alanlarda belirlenmiş (Şanlı & Demirel, 2021) ve dönüşüm süreçleri her bir
proje alanında farklı aşamalardadır. Araştırma kapsamında dönüşüm sürecinin
tamamlandığı, devam ettiği ve henüz ilk etapta başlamış olduğu üç farklı kentsel dönüşüm proje alanına odaklanılmaktadır. Çalışma, bir araştırma projesi* kapsamında kentsel dönüşüm alanlarında gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler ile
plan ve yasal belgeler gibi ikincil kaynaklardan yararlanmaktadır. Üst ölçek planlara
uyumlu şekilde kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen Kadifekale, Ege ve Örnekköy
Mahallelerinde kendine özgü sosyal ve mekansal özellikler dolayısıyla dönüşüm
süreçlerinde ortaya çıkan farklı dinamikler çalışma kapsamında tartışılmaktadır.
Farklı ölçek planların uyumlu şekilde yürütüldüğü dönüşüm sürecinde, Büyükşehir
Belediyesinin geliştirdiği farklı uyumlanma örnekleri sürekli olarak dönüştürülen
ve şekillendirilen bir süreç yönetimini işaret etmektedir. Süreçte ortaya çıkan
dinamik ve doğrusal olmayan oluşlar karşısında yerel yönetimin kentsel dönüşüm
projelerinin planlanması ve uygulanması noktasında uyumlanma kapasitesine
sahip olduğu ortaya koyulmakta, planlamanın karmaşık yapısı ortaya çıkmaktadır.