1. Ulusal Nörogörüntüleme Konferansı, Ankara, Türkiye, 7 - 09 Eylül 2023, ss.7
Saçlı kafa derisinden toplanan EEG, diğer nörogörüntüleme yöntemleriyle
kıyaslandığında daha ucuz ve non-invazif olmasına rağmen; ampirik çalışmaların
doğası gereği deney paradigması tasarımı, uygun katılımcıların bulunumu ve veri
alımı gibi safhaların gerçekleştirilmesi, çoğunlukla yoğun emek, bütçe ve zaman
gerektirmektedir. İhtiyaç duyulan ölçekte yüksek boyutlu, kaliteli ve kapsamlı
verilerin laboratuvarda elde edilmesinin değer olabilmesi için öne sürülen
hipotezlerin, araştırma sorularının ve çıktıların uygunluğu, deney koşulları, eldeki
nörogörüntüleme sisteminin teknolojik yeterliliği, altyapı ve personel yetkinliği gibi
faktörler kritik önem taşımaktadır.
Son yıllarda giderek artan oranda paylaşıma açılan klinik ve kognitif alanlara ilişkin
çeşitli nörofizyolojik veriler, araştırmacıların nitelikli ampirik veri toplama bedelini
ortadan kaldırmakla birlikte, ayrıca verinin yeniden analizinin bir getirisi olarak ilgili
bilimsel alandaki literatürde karşılaştırmalar için nesnel bir standart sağlamaktadır.
Bu konuşmada yakın zamanda gerçekleştirilmiş Parkinson hastalığı kortikal
biyoişaretçi elde edimiyle ilgili olarak, hem laboratuvarda toplanmış hem de
araştırmacılara açık edilmiş verilerin sonuçları karşılaştırmalı olarak sunularak, veri
açıklığı ile paylaşımının gereği, önemi ve hangi kriterlere göre tercih edilip
edilmeyeceği analiz sonuçları eşliğinde irdelenecektir. Ayrıca, kamuya açık hazır
EEG dinlenim durumu verilerinden yola çıkarak kişi tanımaya dair
gerçekleştirdiğimiz yakın zamandaki biyometri çalışmalarının sonuçları ortaya
konularak tartışılacaktır.