5. Uluslararası Bilimsel Araştırma Kongresi (IBAD-2020), İstanbul, Türkiye, 01 Eylül 2020
Bir kişi, diğer bir kişi veya kişiler tarafından kasıtlı, tekrarlı ve en azından bir süre devam
eden olumsuz davranışlarla karşı karşıya bırakılıyorsa bu durum zorbalık olarak
adlandırılmaktadır. Zorbalık fiziksel (vurmak itmek, tekme atmak, saç çekmek, bireyin
eşyalarına zarar vermek), psikolojik (oyunlara sokmamak, yok saymak), sözel (alay etmek,
ad takmak, incitici sözler söylemek), cinsel (uygunsuz olarak dokunmak, sarkıntılık yapmak)
ve siber (sanal ortamda birey hakkında dedikodu yaymak, resimlerini paylaşmak, tehdit
etmek, bilgisayar korsanlığı) olabildiği gibi doğrudan ya da dolaylı olarak da gerçekleşebilir.
Zorbalığın tüm toplum üzerinde yansımaları konusundaki farkındalığın artmasıyla birlikte,
çocukluk çağı zorbalığının ya da akran zorbalığının yok edilmesi ve önlenmesinin ne kadar
elzem bir konu olduğu anlaşılmaktadır. Akran zorbalığı dünyada uzun süredir tartışılmakta;
tüm toplumu etkileyen bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda
zorbalık önleme programları ile ilgili araştırmaların sayısı önemli ölçüde artmıştır.
Araştırmalar Türkiye’de öğrencilerin yarısına yakınının en az ayda bir defa zorbalığa maruz
kaldıklarını ortaya koymaktadır. Önleyici programlarla, akran zorbalığının ve mağduriyetin
erken yaşlarda azaltılabileceğini kanıtlayan pek çok çalışma bulunmaktadır. Finlandiya,
Norveç ve Amerika başta olmak üzere birçok ülkede devlet okullarında zorbalığı önlemek
için çeşitli programlar uygulanmaktadır. Türkiye’de zorbalığı önlemek için bazı girişimler
olmasına rağmen, alan yazında ilkokul öğrencilerine yönelik etkili bir eylem planına ve
önleyici programa rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı alan yazında geçen önemli
zorbalığı önleme programlarının eleştirel bir analizini yapmak, başarılı programların
özelliklerini tespit etmek, öğretmenlerin akran zorbalığı konusundaki farkındalıklarını ortaya
çıkarmak ve araştırmacılar tarafından geliştirilen Akran Zorbalığını Önleme Programının
hizmet içi eğitimlerle öğretmenlere tanıtmak ve programın etkililiği konusundaki görüşleri
ortaya çıkarmaktadır. Çalışmaya Çankırı il Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki üç ilk
öğretim okulunda görev yapan sınıf öğretmenleri, psikolojik danışmanlar, okul yöneticiler ve
Çankırı RAM’da görevli psikolojik danışma ve rehberlik uzmanları katılmıştır. Katılımcıların
çoğu Akran Zorbalığının okullarında önemli bir sorun olduğunu, hizmet içi eğitimler
aracılığıyla konuyla ilgili bilgi ve farkındalık düzeylerinin arttığını belirtmişlerdir. Bunun yanı
sıra Akran Zorbalığını Önleme Eğitim Programında yer alan etkinlikler ve programı
tasarlayan ekibin yeterlilikleri konusunda da memnuniyetlerini dile getirmişlerdir.
Anahtar Kelimeler/Keywords: Akran zorbalığı, akran zorbalığını önleme programı,öğretmen eğiitimi