Metu Journal Of The Faculty Of Architecture, cilt.32, sa.1, ss.45-64, 2015 (AHCI)
Yol boyu yan-mekânlar, kent içinde sundukları yüksek erişilebilirliğe
bağlı olarak yoğun yaya kullanımı barındırdıklarında kamusal mekân
özellikleri gösterirler. Yollar, çeşitli ve çok sayıda kullanıcıyı bir araya
getirerek karşılaşma olasılığı yaratmak yanında ortaya koydukları
etkinlikler ve canlılıkla da kentselliğin oluşmasında temel oluştururlar.
Günümüzde artan araç hızı nedeniyle araç sürücülerinin görsel algısı ve
karşılaşma deneyimi indirgenmiştir. Bunun yanında, yan-mekânlardaki
yayalar yüksek hız ve yoğun trafiğin sebep olduğu pek çok olumsuz
etkiye maruz kalmaktadır. Bu çalışma, kentte kamusal mekân olarak hem
olumlu hem de araç trafiği sebebiyle olumsuz özelliklere sahip olan yol
boyu yan-mekânların kullanıcıları yayalar tarafından hangi özelliklerinin
baskın olarak algılandığını ve bu algının örnek bir alanda gerçekleşen yol
genişletme işlemi ile nasıl değiştiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Çalışma alanı, Ankara’nın ana ulaşım hatlarından biri olan Eskişehir
yolunun kentsel gelişim ve yaya kullanımının en yoğun olduğu doğu
kısmıdır. Yayaların mekânı algılarını gürültülü/yorucu, hızlı/güvensiz,
tozlu/sağlıksız gibi olumsuz özellikler yanında dinamik/canlı, eğlenceli ve
yeşil gibi olumlu özelliklerle tanımlamaları istenmiş, bu tanımlar yanında
kamusal mekân olarak algıyı ölçmek amacıyla herkesin bildiği tanım
sıfatı da seçeneklere eklenmiştir. Olumlu tanımlar arasında dinamik/canlı
tanımı, kentsellik algısını ölçmek için kullanılmıştır. 214 kullanıcının profillerine bakıldığında mekânın çevreden yürüyerek
gelenler (%14.3) yanında araçla hem kent içinden (%53.8) hem de
kent dışından gelen (%14.3) kullanıcı çeşitliliği oluşturduğu görüldü.
Kullanıcıların mekânı öncelikle olumsuz özellikleriyle gürültülü/yorucu
(%60.7), hızlı/güvensiz (%41.6) ve tozlu/sağlıksız (%39) olarak algıladıkları,
sonrasında herkesin bildiği (%32.7) ve dinamik/canlı (%26.2) bir yer olarak
tanımladıkları görüldü. Çalışmanın ikinci aşamasında, yol genişletme
işleminden sonra mekânın algısı sorgulandı, tanımlayıcı sıfatlar arasında
en büyük değişikliğin herkesin bildiği ve dinamik/canlı tanımlarındaki
artışla gerçekleştiği, olumsuz algılar arasında ise sadece hızlı/güvensiz
algısında artış olduğu görüldü.