Mimarlar Odası BültenDosya, cilt.53, sa.DEPREM, ss.68-79, 2023 (Hakemsiz Dergi)
Mimarlıkta yaşanabilir ve nitelikli bir yapılı çevrenin üretimi, sosyal, kültürel, ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirliğin ön planda tutulduğu tasarım tavrı ve süreciyle mümkündür. Mekânın kullanıcısının ihtiyaçları ve gündelik pratikleri göz önüne alınarak oluşturulan tasarım kararları sadece barınma ihtiyacına yönelik değil, esenlikli bir yaşam alanı oluşturulması için önem taşımaktadır. Afet sonrası büyük yıkımın olduğu yapılı çevrelerde sağlıklı ve güvenli acil yaşam alanlarının tasarlanması ve yaşamsal ihtiyaçları gözeten mekanların oluşturulması afet sonrası travmatik sürecin etkilerini minimalize etmek için önemli bir unsurdur.
6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilde büyük bir yıkıma yol açan, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası geçici ve kalıcı barınma ve yaşam alanlarının oluşturulması en temel ihtiyaç olarak karşımıza çıkmıştır. Bu ihtiyaç doğrultusunda Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 18 ve 19 Şubat tarihlerinde gönüllü 54 mimar ve şehir plancının katılımlarıyla birlikte afetten etkilenen kentlerden biri olan Malatya’da acil yaşam alanı ihtiyacına çözümlerin arandığı bir çalıştay gerçekleştirmiştir. Kolektif üretim pratiğine dayanan bu çalıştayda, 2000 kişinin barınacağı geçici yaşam alanları, barınma üniteleri ve sosyal donatılar tasarlanmıştır. Bilimsel ve teknik bilginin ışığında kalıcı bir yapılı çevrenin üretimine kadar, depremzedeler için afet bölgelerinde yaşanabilir ve nitelikli bir ortamın sağlanması yıkımın neden olduğu sosyal, kültürel ve ekonomik sorunların çözümü için önemlidir. Katılımcı tasarım sürecine sahip bu çalıştay, mesleki bilginin toplum yararına kullanıldığı bir üretim modelini ve pratiğini üretmiştir.
The production of a livable and quality built environment in architecture is possible with a design attitude and process that prioritize social, cultural, ecological, and economic sustainability. The design decisions, made by considering the needs and daily practices of the users of the space are essential not only for providing shelter, but also for creating a living space that fosters well-being. Designing healthy and safe emergency living spaces and creating spaces that prioritize vital needs in areas with significant post-disaster destruction are important factors in minimizing the effects of the post-disaster traumatic process.
After the earthquakes in Kahramanmaraş on February 6, 2023, which caused great destruction on the built environment in 11 provinces, the creation of temporary and permanent shelter and emergency living spaces emerged as the most fundamental need. In line with this need, The Chamber of Architects of Turkey Ankara Branch held a workshop on 18 and 19 February with the participation of 54 volunteer architects and city planners, where solutions were sought for emergency living space needs for the city of Malatya, one of the cities affected by the earthquake. During the workshop temporary living quarters for 2000 people; with accommodation units and social facilities are designed to provide a healthy and safe environment. Until the production of a permanent built environment, it is important to provide a livable and quality environment for earthquake victims in disaster areas guided by scientific and technical knowledge for the solution of the social, cultural, and economic problems caused by the destruction. This workshop has generated a production model and practice where professional knowledge is utilized for the benefit of society through the implementation of a collective design process.