Türkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 31 Ekim - 02 Kasım 2018, ss.175-210
Kestirimi önceden olanaksız açık sistemde çok sayıda aktörün üretimine katıldığı uzun erimli süreçler içerisinde; genotip olarak adlandırabileceğimiz tasarım ve inşa kodlarının dönem içerisinde başkalaşması ile ortaya çıkardığı doku türlerinin aşamalı uyumu (tipolojik adaptasyonu) sayesinde farklı nitelikte kent alt-parçaları birbirine eklemlenerek bir araya gelirler. Bu süreç, tasarımın temel amacı olan bütünde çeşitlilik ilkesinin kendiliğinden gerçekleşmesi anlamına gelen oluşsal (emergent) bir üretim biçimine karşılık gelir. Bu anlamda bütün, tekil bir planın ürünü olarak tasarlanmaz ama kendi kendini yeniden üretir.
Üretimin biçimine dair bu saptama, ürünün niteliği ve onu elde etme yöntemine dair de bir takım ipuçları sunar. Uzun dönemdir modernist planlama ve şehircilik yaklaşımlarının eleştirisi, çoğunlukla biçem odaklı ya da karar alma süreçlerine katılım anlamında süreçsel unsurlara referansla yürütülegelmiştir. Bununla birlikte özellikle karmaşıklık kuramının şehircilik bağlamında tartışıldığı son on senelik süre içerisinde modernist şehircilik yaklaşımının karşı-savı olan geleneksel şehirciliğin söz konusu evrimsel ve üretimsel (generative) niteliği çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Kentsel morfolojinin de temel ilgi alanı olan bu konu, eleştirel şehircilik yazını içerisinde ortaya çıkan yeni bir kentsel planlama ve tasarım yaklaşımının (‘üretici şehircilik / generative urbanism) altyapısını oluşturmaktadır.
Bu yeni şehircilik yaklaşımı, kentsel formun üretiminde yerleşik araç ve teknikler yerine yeni yöntemsel yaklaşımları da gerekli kılmaktadır. Buna göre geleneksel kentsel dokularda gözlemlediğimiz bütünleşik ve bağdaşık morfolojiyi üretmede yetersiz kalan anaplan (masterplan) yerine tıpkı geleneksel şehircilikte olduğu gibi üretken tasarım kodu dizini (algoritma) temelli bir tasarım denetimi çerçevesi yeni şehircilik yaklaşımının temel yöntem tercihidir.
Bu çerçeve içerisinde çalışma, farklı nitelikte kentsel dokunun geniş mekansal bağlamda üretimi ve bağdaşık bir araya getirilebilmesine yönelik bir tasarım denetimi çerçevesini parametrik olarak modellemektedir. Algoritmik ortamda tasarlanan model, dokunun üretimine dayalı temel kodların morfolojik olarak tanımlanması yoluyla elde edilmektedir. İstanbul Ataköy’de dönüşmekte olan büyük bir kent alt-parçası üzerinde hipotetik olarak uygulanan model ile kentsel doku bağlamında farklı tasarım uygulamalarının algoritmik olarak kodlanabileceği ve bu parçaların tıpkı evrimsel süreçlerde olduğu gibi çoklu, bağdaşık ve bütünleşik biçimde uyumlandırılabileceği tartışmaya açılmaktadır.