TUBA-KED , sa.15, ss.21-41, 2017 (Hakemli Dergi)
Ankara çevresinde Paleolitik çağa kadar uzanan insan yerleşimlerine dair pek çok iz bulunmuş olsa da, kentin kuruluşu MÖ 8. yüzyılda Frig dönemine tarihlenmektedir. Frigler’in Ankara’da yerleşmesini takip eden iki yüzyılda, kent içi ve çevresinde pek çok yapı ve tümülüs adı verilen anıt-mezarlar yapılmıştır. Ankara tümülüslerinin ilk belgelenişi, Ernest Chantre’ın 1898 yılında basılan Mission en Cappadoce, 1893-1894 başlıklı kitabındadır: Chantre tarafından gözlemlenen, biri kazılan ve fotoğraf olarak da belgelenen kuzey tümülüsleri daha sonraki dönemlerde ele alınmamıştır. Batı tümülüsleri ise ilk kez R.C. Thompson’ın 1910 yılında Ankara çevresine yaptığı gezi üzerine yayınladığı makalede, onaltı adet tümülüsü içeren kroki ile belgelenmiştir. Bulgular, Frig kentinin bugünkü Ulus semtinde, Hacı Bayram tepesi ve çevresinde kurulmuş olduğunu göstermektedir.
Bunun yanında Ankara tren istasyonu yakınlarında küp mezarlar bulunduğu, buradan batıya doğru yükselen ve Anıttepe’yi de kapsayan doğal sırtlarda yirmiye yakın, ve o günkü kent merkezinin kuzeyinde ise on bir adet tümülüsün, kent merkezinden izlenecek şekilde konumlandığı bilinmektedir. Frig kentine ait bulgular, kazılar ve belgeleme çalışmalarıyla ele alınmış olsalar da çoğunlukla kente ve kentlilere
özgün katkılar sunmaktan uzak kalmışlardır. Bugün, Frig kenti kalıntıları bir kaç kısıtlı alan dışında bütünüyle kentsel dokunun altında kalmıştır. Kuzey tümülüslerinin yerleri tespit edilmemiş, batı tümülüslerinin ise pek çoğu belgelenmiş ve tescillenmiş ancak buna rağmen hızlı kentleşme süreçleri içinde çoğu yok olmuş, varlığını sürdürebilenler ise özelliklerini kaybetmeye devam etmektedir. Günümüzde bu tümülüslerden sadece dördü, kısmen zarar görmüş olarak kentte varlığını okutmakta yollar ve yapılaşma ile günden güne tahrip olmaktadırlar. Doğal yükseltilerini koruyan
bir-iki örnekte herhangi bir düzenleme olmasa da kentlilerin rekreatif amaçlı kullanımları göze çarpmaktadır. Bu makale, Ankara’nın Frig dönemi bulgularının kentsel yerleşim özellikleri bağlamında değerlendirilmesi ile birlikte bugün kent dokusu içinde yitirilmiş olan tümülüslerin izini Ankara kentinin eski hava fotoğrafları ve haritalarındaki görünümleri yanında kesit çalışmalarıyla da araştırmakta, tahrip olanlar yanında kentte varlığını koruyan tümülüslerin günümüzdeki durumları ve kullanımlarını da belgelemektedir. Frig kenti yerleşim özellikleri, topoğrafik öğeleri vurgulayacak şekilde, doğal sırtlar üzerinde ve su yolları boyunca konumlanmış tümülüslerin kent merkeziyle ve çevreyle kurduğu zengin görsel ilişkileri ön plana çıkartmaktadır. Çalışma, kent peyzajında özgün değerler sergileyen Frig tümülüslerin korunmasının ve topoğrafyayla birlikte oluşturdukları görsel strüktürün kente tekrar sunulmasının önemini vurgulamaktadır.