4. Ulusal Sigorta ve Aktüerya Kongresi, Ankara, Türkiye, 24 - 25 Haziran 2019, cilt.1, sa.1, ss.81-82
Yerkabuğundaki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde
yayılarak geçtikleri ortamları sarsma olayına deprem denir. Deprem, önlenemeyen bir
doğa olayıdır.1 Depremin büyüklüğü ise kırılan yüzeyin boyutunu ve dolayısıyla ortaya çıkan
enerjinin düzeyini belirten bir ölçüdür.2 Depremin büyüklüğü, belli bir zaman diliminde
kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak da
tanımlanır. (Richter-ML, mb, MS, MW). Depremler büyüklüklerine göre 6 gruba ayrılmaktadır.
Bu gruplar sırasıyla çok çok şiddetli (8>=), çok şiddetli (7-7.9), şiddetli (6-6.9), orta
şiddette (5-5.9), hafif (4-4.9) ve çok hafif (<3.0) olarak tanımlanır.1 Türkiye, önemli deprem
kuşaklarından biri olan ve Azor Adaları’ndan başlayıp Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan
Alp-Himalaya deprem kuşağında yer almaktadır. Yeryuvarının en karmaşık bölgelerinden
biri olan ve deprem aktivitesinin yüksekliği ile dikkatleri üzerine çeken Türkiye, güneyde kuzey ve kuzeybatıya hareket eden Afrika ve Arap plakaları ile kuzeydeki Avrasya plakaları
arasında yer almaktadır. 3 Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’ndeki kayıtlı
verilere göre, Türkiye’de 30 Nisan 1911 ile 31 Temmuz 2017 tarihleri arasında 11850 adet
deprem meydana gelmiştir. 1095 deprem ile Muğla en çok deprem yaşayan il olurken, 900
depremle Van, 700 depremle İzmir ve 687 depremle Kütayha, Muğla’yı takip etmektedir.
11850 deprem büyüklüklerine göre incelendiğinde ise, bunların 15 tanesinin çok şiddetli, 61
tanesinin şiddetli, 680 tanesinin orta şiddetli, 3668 tanesinin hafif ve geri kalan 6676 tanesinin
de çok hafif olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’de meydana gelen çok şiddetli,
şiddetli ve orta şiddetli toplam 756 deprem, meydana geldikleri tarih, zaman, enlem,
boylam, şehir, bölge, yön, uzaklık, derinlik ve büyüklükleri açısından ele alınmıştır ve bunun
sonucunda Muğla ve Kütahya en çok orta şiddet ve üstü magnitüde sahip depremler yaşayan
ilk iki il olarak belirlenmiştir. Bu iki ildeki depremlere projeksiyon tutacak olan bu
çalışmada, depremler dağılım şekilleri, zaman göre değişimleri gibi açılardan incelenmiş
olup, aynı zamanda destek vektör makinesi, rastgele orman ve yapay sinir ağları gibi makine
öğrenmesi teknikleri sınıflandırma amacı ile kullanılarak bu iki ilde meydana gelecek
depremin büyüklüğü ve yönleri tahminlenmiştir. Elde edilen sonuçlar büyük deprem olma
riskini tetikleyen faktörlerin elde edilmesini ve depremin il içindeki gerçekleşme konumunun
belirlenmesini sağlayacaktır.