Akademik Veri Yönetim Sistemi
18th World Conference on Earthquake Engineering, Milan, İtalya, 30 Haziran - 05 Temmuz 2024, ss.1-10, (Tam Metin Bildiri)
Ardışık depremler, bir bölgedeki bina nüfusunu kısa sürede etkileyebilen ve hem mühendislik hem de sosyoekonomik açıdan birbirini izleyen iki olay arasındaki felaketin olumsuz etkilerinden kurtulmaya yetmeyen çoklu yıkıcı sismik olaylardır. Son birkaç on yılda dünyanın depreme eğilimli bölgelerinde bu tür deprem dizilerine dair birçok örnek bulunmaktadır. 2023 Kahramanmaraş deprem dizisi, Türkiye'nin yoğun nüfuslu güneydoğu bölgesinde iki hafta içinde 6'dan büyük dört yıkıcı depremin meydana geldiği en dikkat çekici depremlerden biridir. Bu nedenle, bu tür ardışık depremler altındaki yapıların sismik tepkisi, bina nüfusunun duruma bağlı hasar tahmini ve deprem sonrası afet yönetimi için incelenmelidir. Bu amaçla, bu çalışma, 2023 Kahramanmaraş depreminden seçilen yer hareketi kayıtlarını kullanarak enerji tabanlı tepe ve spektral parametrelerin sunumuna odaklanmıştır. Son aşamada, elde edilen sonuçlar, geleneksel sismik tasarım ve değerlendirme prosedürlerinde gerekli olan revizyonlara vurgu yapılarak tartışılmaktadır.
Sequential earthquakes are multiple destructive seismic events that can affect population of buildings within a region in a short period of time that is not sufficient to recover from the adverse effects of the disaster between two consecutive events from both engineering and socio-economical points of view. There are many examples of such earthquake sequences in earthquake prone regions of the world in the last few decades. The recent 2023 Kahramanmaras, Turkiye earthquake sequence is one of the most remarkable ones in which four destructive earthquakes with M>6 hit the highly populated south-east region of Turkiye within two weeks. Hence the seismic response of structures under such sequential earthquakes should be examined for state-dependent damage estimation of building populations and management of post-earthquake disaster affairs. For this purpose, this study is focused on the presentation of energy based peak and spectral parameters by employing the selected ground motion records from the 2023 Kahramanmaras, Turkiye earthquake. At the final stage, the obtained results are discussed by putting the emphasis on the revisions required in the conventional seismic design and assessment procedures.