Hilmi Güner Mimarlık, Ankara, 2020
Ahlat şehri, Doğu Anadolu, Orta-Asya, İran, Kafkaslar, Anadolu ve
Mezopotamya arasında önemli bir coğrafi konuma
sahiptir. Bu konum, tarih boyunca değişen siyasi ortama paralel olarak çeşitli
sosyal ve kültürel dönüşümlere tanık olmuştur. Süregiden Yunan/Roma-Pers,
sonrasında ise Bizans-İran mücadelesi bölgenin Urartular sonrasında uzunca bir
dönem gölgede kalmasına neden olmuştur. Arapların bölgeye ulaşmasıyla doğu ve
güneye başlayan açılımı, Türklerin ulaşması ile Orta Asya’ya ve ardından gelecek
fetihler sayesinde de Anadolu üzerinden batıya açılım takip etmiştir. Türklerin
Malazgirt Zaferi Ahlat’ı Anadolu’ya yapılan akınlarda bir kapı konumuna
getirmiştir. Anadolu’nun dört bir yanında oluşan Türk-İslam hakimiyeti Ahlat’ı
Balkanların fethine kadar Doğu ve batının merkezi konumuna yükseltmiştir. Bir
pergel alıp sabit ayağını Ahlat üzerine yerleştirdiğimiz zaman çizilecek bir
dairenin kapsama alanı Ahlat’ın bölgesinde, hatta dünyada nasıl bir odak noktası
oluşturduğunu gösterir.
Ahlat sadece fetihler için bir kapı değil, kültür için bir de merkez olmuştur.
Bu durumu mimarisinin ve tarihte isimlerini nakşetmiş ilim adamlarının niceliği
ve niteliği ile göstermek mümkündür. Ahlat Türk fetihleri sonrasında on yedinci
yüzyıla kadar gelişerek devam eden gelişimiyle bölgesinin incisi olmaya devam
etmiştir. Bugün şehirde görülebilen mimari eserler ve mezar taşları bu geçmişin
somut kanıtlarıdır. Bunlar incelendiği zaman Ahlat’a ait bir tarz; şehir ve
bölgenin ateş, hava, su ve toprağıyla karılmış bir üslup olduğu anlaşılır. Bu zengin
yerelliği yakalamak ve yaşatmak biz yeni kuşakların vazifesidir.
Ahlat’ın tarihi ve kültürü öğrenildiği zaman orada veya onun hakkında
söylenecek her sözün bir ağırlığı, bir evrenselliği olacaktır. Bu manada, Ahlat’ta
inşa edilen Türkiye Cumhurbaşkanlığı Köşkü her bakımdan güzel bu şehri gündeme
getirerek bugün unutulmak üzere olan bir tarihe olan borcun ödenmesi gibidir.
Hilmi Güner Mimarlık Ofisi’nin tasarladığı köşk binası, sahip olduğu mimari
özelliklerle Ahlat’ın kültürel mirasına bir nazire olarak değerlendirilebilir.
Bu kitapta, önce Ahlat’ın sanat ve mimari değerleri tanıtılmış, ardından ise
Cumhurbaşkanlığı Köşkü binasının tasarımı ve yapı özellikleri hakkında bilgi
verilmiştir. Bu mimari projenin bir uygarlık başkenti olan Ahlat’ımıza mütevazı
bir katkı oluşturması dileğiyle.