MSTAS2020: Mimarlıkta Sayısal Tasarım Ulusal Sempozyumu, Trabzon, Türkiye, 24 Ekim 2020, ss.12-20
Dijital medyanın çekiciliği ve artan kullanımı ile hesaplama ve bilgi teknolojilerinin kullanılabilirliği, tasarım sürecini ve yapım eylemini değiştirmektedir. CAD ve CAM mimari tasarımın erken aşamalarından başlayarak, mimari tasarımı ve tasarım eğitimini sorgulamaya zorlayan paradigmatik bir değişime sebep olmaktadır. Bugün, neredeyse tüm üniversitelerde, hesaplamalı veya dijital tasarım ve ilgili teknolojiler müfredatlara dahil edilmektedir. Öğrenciler üniversiteye gelmeden önce bile bu teknolojilerle tanışırlar ve çoğu bunları kullanma konusunda oldukça yeterlidir. Bu dönüşümde, yazılımın giderek daha kolay kullanılabilmesi ve erişilebilirliği önemli bir rol oynamaktadır. Hesaplamalı tasarımın öğretilme metodu, uygun müfredatın tasarlanması, uygun araçların seçimi ile ilgili tartışmaların çoğunun modası geçmiş ve uygulamamızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu değişikliğin etkisi artık birçok tasarımda ve yapılı çevrede görülebilir. Hesaplamalı teknolojiler, sadece yeni terimleri değil, aynı zamanda yeni tipolojileri de beraberinde getirmiştir. Öte yandan, bu alandaki örnek sayısı arttıkça ve araçlar sıradanlaştıkça, tasarımcılar da araçların potansiyellerinin ve sınırlarının daha fazla sorgulanmasını gerektiren yeni bir zorluk ile karşı karşıya kaldılar. Aynı zorluk hesaplamalı tasarım eğitimi için de geçerliliğini korumaktadır. Bir tarafta öğrenciler, hesaplamalı tasarım paradigması ile tanışmalı ve ilgili teknolojileri akıcı bir şekilde kullanabilmeli, diğer taraftan ise, tasarım araçlarının bir parçası olarak bu araçların sınırlarını ve potansiyellerini keşfetmeye teşvik edilmelidirler. Bu yıl dördüncü yıl hesaplamalı tasarım stüdyomuzda, özünde az tanımlı bir sorun olan “ikiliğin köprüsü” başlıklı proje, öğrencilerin dijital ve fiziksel modeller geliştirmeleri gereken bir dönem projesi olarak öğrencilere verilmiştir. Öğrencilerin bir köprünün ne olduğunu çok iyi biliyor olmaları ve çoğunun araç konusunda çok yetkin olmalarına karşın öğrencilerin problemi yeniden tanımlamada değil, formasyon sürecinde zorluk yaşadıkları görülmüştür. Bu makalede, bu üç aylık deneyim yukarıdaki tartışmanın bir parçası olarak örnekler ve analiz üzerinden derinlemesine tartışılmıştır.