Late Paleocene-Early Eocene Pteropods (Gastropoda: Euthecosomata) from the Haymana Basin (Central Anatolia, Turkey)


Creative Commons License

Tanik G., Altiner S.

73. Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara, Turkey, 24 - 28 May 2021, pp.911-912

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Ankara
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.911-912
  • Middle East Technical University Affiliated: Yes

Abstract

The stratigraphic distribution (Cretaceous-Recent) of the Suborder Euthecosomata (Order Pteropoda, Class Gastropoda), which remain planktonic throughout all their life cycle, have not been fully elucidated. There may be two reasons for this: first, there are fossilization problems due to their aragonitic shells, i.e. the fossil record is rare; the second is that they are less abundant than the planktonic foraminifers they are found with and so they are ignored. The members of the Suborder Euthecosomata of the Order Pteropoda have an aragonitic shell and are thought to be easily affected by global warming. The Paleocene-Eocene Thermal Maximum (PETM), which is one of the most important periods of global warming in the stratigraphic record and is thought to be the analogue of today’s global warming, is seen as an important period for pteropod evolution. Only a single species of pteropod (Heliconoides mercinensis) emerging in the late Paleocene is reported from the Paleocene in the literature; while diversification and increased abundance is observed starting with the earliest Eocene. In a stratigraphic section taken from the Eskipolatlı Formation in the Haymana Basin and previously determined to span the latest Paleocene and the earliest Eocene by planktonic foraminifera (P4c-E2 biozones), 11 pteropod taxa were collected, examined and identified. According to this data, the entire stratigraphic section is in the PT-6 biozone of pteropoda zonation between the first occurrences of Heliconoides mercinensis and Limacina taylori. The most important finding is that 7 of the 11 identified pteropod taxa are found in the uppermost Paleocene samples. However, in the literature, it has been suggested that PETM is the main factor in increasing the rate of diversification / speciation in ptreopods. Contrary to this hypothesis, the findings obtained in this study show that speciation is very rapid in the latest Paleocene. Considering both the lack of fossil record and limited literature, it is clear that the biostratigraphic and paleoenvironmental importance of pteropods should be subject to further research.

Bütün hayat döngülerini planktonik olarak geçiren Gastropoda Sınıfında yer alan Pteropoda Takımı’ndan Alttakım Euthecosomata’nın stratigrafik dağılımı (Kretase-Güncel) tam olarak ortaya konulmamıştır. Bunun iki nedeni olabilir: birincisi, aragonitik kavkılı olmalarından ötürü fosilleşme problemleri vardır, yani fosil kayıtları seyrektir; ikincisi ise birlikte bulundukları planktonik foraminiferlere göre daha az bol olduklarından göz ardı edilmeleridir. Pteropodlardan Alttakım Euthecosomata üyeleri aragonitik kavkıya sahip oldukları için küresel ısınma olaylarından kolay etkilendikleri düşünülmektedir. Stratigrafik kayıttaki en önemli küresel ısınma dönemlerinden biri olan ve günümüz küresel ısınmasının benzeri olarak düşünülen Paleosen-Eosen Termal Maksimum (PETM) pteropod evrimi için önemli bir dönem olarak görülmektedir. Literatürde geç Paleosen tek bir tür pteropod (Heliconoides mercinensis) ile temsil edilmektedir; Eosen’de ise en erken Eosen’den itibaren çeşitlenme ve bollaşma görülmektedir. Haymana Havzası’nda Eskipolatlı Formasyonundan alınan ve daha önce en geç Paleosen ve en erken Eosen olarak (P4c-E2 biyozonları) planktonik foraminiferlerle yaşlandırılan stratigrafik kesitinin örneklerinden pteropodlar toplanmış, incelenmiş ve 11 takson tanımlanmıştır. Toplanan bu veriye göre çalışılan stratigrafik kesitin tamamı pteropod biyozonasyonun PT-6 zonunda (Heliconoides mercinensis’in ilk ortaya çıkışından Limacina taylori’nin ilk ortaya çıkışına kadar) yer almaktadır. En önemli bulgu ise, tanımlanan 11 adet pteropod taksonun 7’sinin en üst Paleosen örneklerinde bulunmasıdır. Halbuki literatürede, ptreopodlardaki çeşitlenme /türleşme hızının artmasında PETM’in ana faktör olduğu ileri sürülmektedir. Bu çalışma da elde edilen bulgular, bu hipoteze zıt olarak, türleşmenin en geç Paleosen’de de oldukça hızlı olduğunu göstermiştir. Hem fosil kaydının azlığı hem de sınırlı sayıda literatürün bulunduğu düşünüldüğünde, pteropodların biyostratigrafik ve paleoortamsal öneminin daha çok araştırmaya konu olması gerektiği anlaşılmıştır.