Nitrat Tuzlarının Termo-Fiziksel Özelliklerini Geliştirmek Için Deniz Kestanesi Görünümlü Alüminyum Oksit Nanogözenekli Kürelerin (DEKALON'lerin) Tasarımı


Duran H.(Yürütücü), Taylan O.

TÜBİTAK - AB COST Projesi , 2023 - 2025

  • Proje Türü: TÜBİTAK - AB COST Projesi
  • Başlama Tarihi: Eylül 2023
  • Bitiş Tarihi: Eylül 2025

Proje Özeti

Tuz eriyikler (TE) ve bunların karışımları, düşük viskozite, düşük buhar basıncı, düşük maliyet, kimyasal kararlılık ve çevre dostu olmaları gibi önemli avantajlarından dolayı hem ısı depolama hem de ısı taşıma uygulamalarında tercih edilmektedir. Günümüzde bu eriyikler çalışma sıvısı olarak nükleer enerji santralleri, kimya endüstrisi, petrol rafinerileri ve konsantre güneş enerjisi (KGE) santralleri gibi birbirinden çok farklı alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Tüm bu uygulamalarda, kullanılan tuz karışımı, türü ve oranları kullanım alanlarına göre seçilmektedir. Mevcut proje önerisinde kullanılacak tuz karışımının türü ve bileşimi KGE santrallerinde termal iletkenlik ve özellikle de spesifik ısı kapasitesinin artırılması ve bu yolla da güneş enerjisindeki dalgalanmaların elektrik/ısıl enerji üretimine etkisinin azaltılarak sistemin sevk edilebilirliğinin artırılması üzerine tasarlanmıştır. Ancak, etkin bir termal akışkan olarak kullanılabilmeleri için bu tuz eriyiklerin bazı termo-fiziksel özelliklerinin daha da iyileştirilmesi gerekmektedir; i) çalışma sıcaklık aralığı geniş olmalıdır: klasik tuz eriyiklerin erime noktaları KGE uygulaması için oldukça yüksek sayılmaktadır (>300 °C). Bu durum, tuz eriyiğin akşam saatlerinde ya da kış aylarında kolayca donması ve boru hattını tıkayarak çalışma şartlarını zorlaştırmaktadır.  Bu nedenle, daha düşük bir erime noktası (Tm>200 °C) ve daha yüksek termal karalılık (Tbozunma>500 °C) sıcaklığına sahip ucuz TE bileşimlerine ihtiyaç vardır. 

Mayıs 2021 tarihinde tamamlanan TÜBİTAK 118M582 Numaralı proje çalışmamızda KGE santrallerinde kullanılmak üzere düşük erime noktası, yüksek bozunma sıcaklığına ve piyasadaki tuz bileşimlerine nazaran en az %80’lik bir artışla 1 W/m.K termal iletkenlik sabitine sahip yeni bir nanoyapılı tuz hibrit yapı ısı transfer akışkanı olarak başarılı bir şekilde geliştirilmiştir.  118M582 numaralı projenin ana fikri polimer kristalleri üzerinde nanosıkıştırma etkisi üzerinde yapmış olduğumuz 10 yıllık araştırmalar neticesinde çeşitli organik ve inorganik yarı-kristal malzemelerin kristal yapılarının ve erime sıcaklıklarının nanosıkıştırma etkisi ile radikal bir şekilde değiştiğini gözlemlememizdir. 2 boyutlu anodik alümina membranların silindirik gözenekleri tuzlar için bir akış kanalı olarak tasarlanmış ve gözenek çapı değiştirilerek TE akışkanın erime sıcaklığı (çekirdek/ gözenerek çapı oranı ayarlanarak) düşürülmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, en fazla erime sıcaklığı azalmasının 173°C ile 400nm gözenek çapına sahip KNO3/alümina membran yapıda gerçekleşmiştir.  Aynı proje çalışmasında TE ısı transfer ajanı olarak tasarlandığı için nano sıkıştırmanın termal iletkenlik sabitine etkisi de incelenmiştir.  En yüksek termal iletkenlik değeri artışı 200nm çapa sahip alümina membranların içinden geçen NaNO3 eriyiği için 1.153 ± 0.038 W/m.K olarak ölçülmüştür. Bu bağlamda proje termal iletkenlik sabitinin 1 W/m.K’nin üzerine çıkılması hedefine ulaşmıştır (M. Göktürk Yazlak, Y. Lisans Tezi, 2021, YÖK Numarası 629158).

Mevcut proje önerisinde TE’nin çalışma sıcaklığı aralığını genişletmenin yanı sıra ii) Kompakt bir tasarım için enerji depolama yoğunluğu yüksek olması yani spesifik ısı kapasitesinin (Cp) arttırılması gerekmektedir. Bu özellik, taşınabilen veya depolanabilen ısının kapasitesini kontrol eder. Ayrıca, sistemin verimliliğini artırır. Bunu başarmak için yaygın olarak 2 yöntem kullanılır. TE bileşimi değiştirilerek çoklu ötektik yeni karışımlar geliştirilir veya TE içerisinde eser miktarda mikro/nanoparçacık ilave edilir. TE’ye katılan Cs ve Li tuzları çok maliyetli oldukları için pratik değildirler. Nano parçacık ilavesi (CuO, SiO2, Al3O4, Uçucu kül v.b.) ise hem daha ekonomiktir hem de diğer termofiziksel özellikleri de iyileştirme potansiyeli olduğu için daha fazla tercih edilmektedir. Mevcut proje önerisinde, TE’lerin ısı kapasitesini artırmak için (Cp>2 J/g.K) mikro/nanoparçacıkların (D>15mm) yüzeylerinde deniz kestanesi görünümlü yüksek yoğunluklu fiberler oluşturarak spesifik yüzey alanları artırılacaktır. Ancak TE’lere mikro/nanoparçacık katkısının (ısıtma-soğutma döngüsü sırasında) topaklanma ile sonuçlandığı bilinmektedir. Dolayısıyla, TE matrisi içerisinde mikro/nanoparçacıkların konumlarını koruması ve uzun vadeli kararlılığı, enerji verimliği açısından dikkate alınmalıdır. Mikro/nano parçacıkların stabilitesini sağlamak için iki aşamalı kristallenme uygulanacaktır; 1. Kristallenme: yüzey-destekli kristallenme yoluyla katmanlaşma ile kolloidal stabiliteye katkıda bulunacak ve bu esnada TE/mikro/nanoparçacık yüzey kimyası (stokiyometri) kontrol edilerek, inorganik tuz-inorganik mikro/nanoparçacık arası spesifik kimyasal etkileşimi kuvvetlendirerek stabilite kalıcı hale getirilecektir. 2. Kristallenme adımı ise bir yığın kristalleşmesidir. Mikroparçacıkdaki nanofiberlerin yüzeyinden başlayarak tüm TE yapıyı kapsayan bir-tek kristal yapı elde edilmesiyle aşağıdan yukarıya kristallenme ile parçacıkların stabilitesi korunmuş olacaktır.