MARMARA DENİZİ’NE DEŞARJ EDİLEN SOĞUTMA SULARININ ÇEVRESEL ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ PROJESİ (MARDESS)


Özhan K., Fach Salihoğlu B. A., Salihoğlu B. (Yürütücü), Yücel M., Akoğlu E., Özkan K., et al.

Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2022 - 2023

  • Proje Türü: Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje
  • Başlama Tarihi: Haziran 2022
  • Bitiş Tarihi: Haziran 2023

Proje Özeti

Bilindiği gibi 2021 yılı ilkbahar mevsiminde Marmara Denizi’nde yaşanan musilaj sorununun nedenleri ve etkilerinin anlaşılması ve çözüm üretilmesi amacıyla Marmara Denizi Koruma Eylem Planı ve Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hazırlanmıştır. Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nda 22. Eylem Adımı soğutma suları ve termal tesislerden oluşan sıcak suların Marmara Denizine etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirlerin alınması ile ilgilidir. Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı Marmara Denizi’nde bulunan bazı sanayi tesislerinin deniz suyunu soğutma suyu olarak kullanıp denize tekrar deşarj ettiğini, bölgesel ve noktasal olarak sıcaklık artışına neden olan bu tesislerin özellikle kirlilik baskısı yoğun olan bu bölgelere ekstra baskı yükü getirip getirmeyeceğinin araştırılması gerektiğine işaret etmektedir.

Bu kapsamda Marmara Denizi’nden su alarak üretimlerini ve proseslerinin soğutma suyu ihtiyaçlarını karşılayan tesisler sektör uzmanları ve yetkililerce ziyaret edilmiştir. Ziyaret öncesinde işletmelerden talep edilen anket formları toplanmış ve üzerinde yoğunlaşılması gereken hassas noktalar belirlenmiştir. Çalışmanın odağındaki ana konu; “Marmara Denizi’nden temin edilen ve endüstriyel amaçla kullanılan soğutma sularının tekrar Marmara Denizi’ne deşarj edildiğinde yakın geçmişte gözlemlenen müsilaj problemine etkisinin olup olmadığıdır”. Bu doğrultuda işletmelerin kullandığı deniz suyunun hangi tip soğutma sistemlerinde, hangi prosesler kullanılarak ve ne boyutta kullanıldığı araştırılmıştır. Araştırmada giriş ve çıkış kütle balansı gözden geçirilmiş ayrıca termal kullanım amaçları ve giriş-çıkış sıcaklık farkları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Ziyaretler esnasında işletmelerin SAİS üniteleri, bu ünitelerin çalışma performansları ve kalibrasyonları ayrı ayrı incelenmiş ve değerli gözlem sonuçlarına ulaşılmıştır. Proje sırasında yapılan deniz seferleri ile hem deniz suyu hem de sedimanda örneklemeler yapılarak tesis kaynaklı noktasal kirlilik artışlarının görülüp görülmediği de araştırılmıştır. Model çalışmaları sıcak su deşarjının sadece deşarj alanlarının yakınında deniz yüzeyi sıcaklığında en fazla +0.8 °C'ye kadar değişikliklere neden olduğunu göstermektedir. Diğer bölgelerdeki artışlar 0.4 °C altında bulunmuş olup sıcak su deşarjlarının Marmara Denizi su sirkülasyonlarında genel olarak değişikliğe yol açtığı tespit edilmiştir. Bunun yanında deniz seferleri ve önceki dönem verileri ile yapılan analizlerde tesislerden kaynaklı ekosistem etkileri tespit edilememiş olup bu etkilerin ortaya konması için ekosistem modellerinin gerekliliği görünmektedir.  Sonuç olarak çalışmada Marmara Denizi’nden soğutma suyu amacıyla deniz suyu alan işletmelere olası müsilaj ve benzeri kirlilik sorunlarına sebebiyet verme risklerini minimize edebilmek ve Marmara Denizi’nin sürdürülebilir geleceği için “Mevcut En İyi Teknikler” yani MET önerilerinin bulunduğu tavsiyeler referans olarak verilmektedir. Bu yaklaşım uluslararası literatürde BAT olarak geçmekte ve benzer çevresel sorunların çözümü için geçmişte Avrupa Birliği tarafından da değişik konularda kullanılmıştır. Bu çalışma ile Marmara Denizi’ndeki olası müsilaj sorununun tekrar oluşmaması için bir dizi referans uygulama önerileri ilgili işletmeler ile paylaşılmaktadır. Ziyaretlerin ardından işletme özelinde hazırlanmış gözlem raporları ve bu raporlar ışığında şekillenmiş MET önerilerinin detaylı bir şekilde altı çizilmiştir. MET yaklaşımında önerilen yöntemlerin teknik ve ekonomik uygulanılabilirliği de özellikle göz önünde tutulmaktadır. Hazırlanan kılavuzun giriş bölümünde konunun kapsamı, içeriği ve hedeflenen faydaya işaret edilerek MET’in detaylı bir tanımı verilmiştir. Bunu takiben işletmelerde soğutma suyunun gerekliliği, endüstri tipine göre seçilen teknolojiler ve bu teknolojilerin sonucunda oluşabilecek emisyonlar tanımlanmıştır. Devamında da her bir konu için ayrı ayrı önerilen mevcut en iyi teknikler önerileri yer almaktadır.