Yaşadığımız çağ, ardı ardına gelen krizlerle tanımlanıyor: pandemi, iklim değişikliği, savaşlar, ekonomik sarsıntılar ve toplumsal kırılmalar… Tüm bu zorluklar, biyoetiği yalnızca düşünsel bir uğraş değil, geleceğe yön verecek bir rehber haline getiriyor. Bu bağlamda özellikle gençler ön plana çıkıyor. Onlar bu krizlerin tam ortasında büyüdüler, gelecekleri için derin endişeler taşıyorlar, ama aynı zamanda yeni değerler, yeni bakış açıları ve yeni çözümler geliştirme potansiyeline sahipler.
Bu sempozyum, gençlerin sesini çoğaltmak, vizyonlarını paylaşmalarına alan açmak ve hep birlikte biyoetiğin geleceğini yeniden düşünmek için düzenleniyor.
Sempozyum, genç araştırmacılar ve deneyimli akademisyenler arasında köprüler kurmayı, kuşaklar arası diyaloğu canlandırmayı, yeni araştırma ve iş birliği fırsatlarının önünü açmayı hedefliyor. Katılımcılar yalnızca bildiriler ve posterlerle değil; tartışmalar, atölyeler ve buluşmalar aracılığıyla da bu ortak düşünce ve dayanışma ortamına katkı sunabilecekler.