Genç yeti̇şki̇nlerde ki̇şi̇li̇k bozukluğu i̇nançlarının oluşumu ve aktarımında ai̇lesel ve psi̇kodi̇nami̇k faktörler


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Öğrenci: İrem Akıncı

Danışman: TÜLİN GENÇÖZ

Özet:

Bu çalışmanın temel amacı genç yetişkinlerde çarpıtılmış kişilik inançlarının oluşmasına katkıda bulunan psikodinamik (ayrışma-bireyleşme güçlükleri, utanç ve öfke yatkınlığı) ve ilişkili ailesel faktörleri (erken dönem algılanan ebeveynlik biçimleri, ebeveynler ile rol değişim deneyimleri, ebeveynlerdeki kişilik bozukluğu inançları) araştırmaktır. Bu kapsamda, ilk çalışmada, bireylerin çocukluk ve ergenlik döneminde anne ve babaları ile rol değiştirme deneyimlerini ölçen Ebeveynlerle İlişki Ölçeğinin (EBÖ) psikometrik özellikleri, 18-63 yaş arası (O = 32.75, SS = 10.68) 319 katılımcıdan oluşan bir örneklem üzerinde test edilmiştir. Türkçe ölçeğin güvenirlik ve geçerlik değerleri tatmin edici düzeyde bulunmuştur. İkinci çalışmada ise araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkiler ve çocuğun ebeveynleri ile olan erken dönem yaşantılarının kişilik bozukluğu inançlarının ebeveynden çocuğa aktarılmasındaki aracı rolü araştırılmıştır. Bu çalışmanın örneklemini, 18 ve 25 yaşlarındaki (O = 20.51, SS = 1.75) 535 genç yetişkin (381 kadın, 154 erkek) ve onların anne ve babaları oluşturmuştur. Araştırmanın sonuçları, farklı kişilik bozukluğu inanç biçimlerinin, erken dönem yetiştirilme tarzları, ebeveynler ile rol değişim öyküsü, duygusal yatkınlıklar ve de ayrışma-bireyleşme güçlükleri bakımından hem benzer hem farklılaşan özellikler sergilediğini göstermiştir. Bunun yanı sıra anne ve babalardaki kişilik bozukluğu inançlarının, çocuklarının erken dönem ebeveynlik yaşantıları ile cinsiyete özgü bir şekilde ilişkilendiği görülmüştür. Olumsuz erken dönem ebeveynlik yaşantılarının kişilik bozukluğu inançlarının annelerden kızlarına, babalardan oğullarına aktarılmasında aracılık rolü oynadığı bulunmuştur. Çalışmanın bulguları, mevcut literatürün yanı sıra çalışmanın güçlü yönleri ve sınırlılıkları ve gelecekteki çalışmalar için öneriler dikkate alınarak tartışılmıştır.