Yaşlanan anne-yetişkin kız evlat ilişkisi dayanışma, çatışma, ikircikli duygular, tipoloji ve zaman içindeki değisimler.


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Sanem Mottram (Alıçlı)

Danışman: Nuran Hortaçsu

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Bu tez, kalitatif analiz yöntemi kullanarak, yaşlanan anne ve yetişkin kız evlat arasındaki dayanışma, çatışma ve ikircikli duyguları incelemiştir. 30 annekız çifti ile gerçekleştirilen derinlemesine mülakatlarda, katılımcıların ilişki tarihçesi, yaşam seyri (çocukluk, ergenlik, genç yetişkinlik, kızın evlenmesi, kızın anne olması ve annenin dul kalması) boyunca yaşanan değişiklikler, sosyal ilişkiler yapısı, görüşme sıklığı, beklentiler, nesiller arası dayanışma cinsi ve sıklığı, yakınlık, uyum, çatışma veya fikir ayrılığı, ve ebeveyn ve evlat olma yönünden birbiri ile karşılaştırma konuları araştırılmıştır. Buna ilaveten, anne-kız çiftlerinin kendi açılarından kişilik benzerlik ve farklılıkları da incelenmiştir. Katılımcılar, yaşlanan anne ve yetişkin kız evlatlar arasında yüksek miktarda nesiller arası dayanışma olduğunu belirtmişlerdir. Anne-kız çiftleri arasındaki çatışmalar, karışma, rahatsız edici kişilik özellikleri ve davranışlar, ve görüş ayrılıklarından kaynaklanmıştır. Yetişkin kız evlatlar, annelerinden daha fazla ikircikli duygular yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Her iki taraf da, ilişkilerindeki uyumu korumak amacıyla, pasif ve ikincil ilişki sürdürme ve koruma yöntemleri uygulamaktadır. Analizlerden üç belirgin anne-kız ilişki tipi çıkmıştır: yakın/barışçıl, ikircikli ve mesafeli. Yaşamın farklı evrelerinde anne-kız ilişkisi vi bazı değişikliklere uğramıştır, bu evreler kızın evlenmesi, kızın anne olması, annenin yaşlanması ve sağlığının bozulması, ve annenin dul kalması içermektedir. Toplumda yaşanan bazı tarihi olayların ve sosyal değişimlerin etkileri çalışmada gözlenmiştir. Araştırma sonuçları, Türk kültürel özellikleri göz önünde bulundurularak ve Batılı araştırma sonuçları ile karşılaştırılarak tartışılmıştır